Alp Doğu Eser bu kitabında, kendi perspektifinden hayat, sanat ve sanat tarihinden çeşitli kesitler sunuyor. Herkesin kamuya fikir ve düşüncelerini beyan etmekten bir an bile geri durmadığı bu tarihlerde, benzer bir tavrı sergilemeyi yeğleyerek, birikerek kütleler haline gelen “düşünce sellerine” kendi yığınlarıyla katkı sunmayı arzuluyor; "…hocalarımıza, paralel evrende olsa da ‘yürü ya talebem’ dedirtmeyi hayal etmiş bile olabilirim. ...genç sanatçılara, sanatlarını icra edebilecekleri düzgün koşulları sağlayabilir, sağlanmasına katkıda bulunabilirseniz, bu onlar için en büyük ödül olacaktır." Evet, sanat tarihçiliği bir meslektir, iyi ve hoştur; şayet icra edecek bir alan bulabilirseniz. O zaman denilebilir ki sanatçılar hem duyarlılar hem de çekingenler. Sanatçıların anılan ve anılmayan birçok eseri yalnızca bir kentin aynası olamayacak kadar anlamlı, ayna oldukları da kent değil, insanlık.