Kırklı yaşlarını süren bir akademisyen olan Bridget, kedisi ve erkek arkadaşıyla sakin bir hayat kurmuş, babasıyla görüşmeyi yıllar önce kesmiş, annesiyle ilişkisini ise senede bir gün baş başa yenen doğum günü yemeklerine, arada bir yollanan kartlara indirgemiştir. Fakat çok az arkadaşı olsa da cemiyet hayatına inatla dahil olan, başından geçen iki evliliğin ardından yalnız yaşayan emekli annesi Helen artık daha fazlasını istemekte ve istediğini alana kadar vazgeçmemekte kararlıdır... Çağdaş İngiliz edebiyatının ödüllü yazarlarından Gwendoline Riley, nevi şahsına münhasır karakterleri, kusursuz diyalog yazımı ve kara mizahıyla yıllar içinde kendisine sadık bir okur kitlesi kazandı. İhtiyaçları, hayalleri ve acıları birbirinden farklı olan anne kızın psikolojik bir savaşa dönen ilişkisini merkezine aldığı son romanı Hayaletlerim zaman zaman karanlık, rahatsız edici ve tekinsiz olabilen bu bağın haritasını ustalık ve acımasızlığa varan bir soğukkanlılıkla çiziyor. “Yetersiz ebeveyne doğmanın günahı üzerine böylesine grotesk bir dürüstlükle yazılmış pek az roman okudum. Riley, karakterlerin ‘ifşa’ ettiklerinin mükemmel toplayıcısı... Ve bir atmosferi, bir ânı, bir sahneyi hızlıca tasvir ederken kendine has üslubunun doruklarına çıkıyor.” -James Wood, The New Yorker “Rachel Cusk ve Sally Rooney’nin acımasız, lafı dolan - dırmadan konuşan kadın karakterlerinin hayranı okurlar, Riley’nin son romanındaki geçinmesi zor ebeveyniyle -inanılmayacak derecede kibirli bir baba ve yürek parçalayacak derecede kararsız bir anne- hesaplaşan anlatıcısında bir ruh eşliği bulacak.” -LA Times