Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde oluşturulan Hamidiye Alayları, hedefleri ve etkileri bakımından ilgi çekici bir tarihî vakadır. Somut etkileri 1890’dan Kurtuluş Savaşı’na kadar izlenebilirken, tarihî ve siyasi etkisi günümüze uzanan izler bırakmıştır. Janet Klein, ortaya koyduğu kapsamlı bir araştırma ve geniş bir tartışmayla Hamidiye Alayları’nı, bu alaylarla sınırlı olmayan bir perspektifle ele alıyor. “Hamidiye Hafif Süvari Alayları varlık gösterdikleri otuz yıldan uzun süre içinde aşiret mensuplarının, ailelerinin, komşularının, korumaları altındaki unsurların yaşamını ve bölgenin tamamını etkileyeceklerdi. Bölgesel ölçekte, imparatorluk çapında, hatta uluslararası düzeyde Osmanlı politikalarının yörüngesinin şekillenmesinde de rol oynayacaklardı. Milisler yerel güç yapısının dönüşümünde ve Kürt toplumunun toplumsal ve siyasi örgütlenmesinde öne çıkacaklardı. Bölge genelinde arazi kullanım hakkının yapısı üzerindeki etkileriyle ekonomik manzaranın değişmesinde de önemli bir rolleri olacaktı. Geç Osmanlı döneminde devlet-toplum ilişkilerini de etkileyen milis örgütlenmesi, aslında Osmanlı Devleti’ni tam da bir ulus-devlete dönüşme anında görmemizi sağlayan aydınlatıcı bir mercek oluşturur. Son olarak, Hamidiye örgütlenmesi Osmanlı sonrası devletlerin liderlerinin kendi iç tehditleriyle baş etmek üzere oluşturdukları sonraki Kürt aşiret milisleri için model ve emsal işlevi görecekti.” Janet Klein