Uykusuz geçen gecelerimde, soğuktan tir tir titreyerek, uyku ilacı aldığım halde uyku tutmayınca, yataktan kalkıp, gece boyu yürüyüşlerle sıkıntılarımı atmaya, bu sıkıntılı günlerimi mümkün olduğunca kimseye zarar vermeden, çevremdekilere duyurmadan, acımı içime, derinlere bir yerlere attım. Elimden geldiğince gizlilik içerisinde atlatmaya çalıştım. Kimsenin bana acımasına fırsat vermedim. Dikmen’de Vadi Parkının dili olsa da anlatsa; gecenin karanlığında tek başıma inişli çıkışlı yollarda bir aşağı bir yukarı koşarken ne düşünüyordum veya ne düşünmek istemiyordum. Yaşama dair her şeyi unutmuştum. Yapayalnızlığımın mahpushanesinde boğuluyordum. Yaralı bir ayı gibi kendimi çaresizce bir yerden bir yere atıyordum. Beynimde parlayacak bir Işık bekliyordum.