Sevgili okurlarım, içimde filizlenen bu şiir ve edebiyat tutkusunu satır satır sizlere ulaştırmak istedim. Bu yolculuğa çıktığımda henüz ilkokul üçüncü sınıftaydım. 14 yaşıma kadar içimde büyüyen bu sevgiye daha fazla dayanamadım şiirlerim radyo ve dergilerde yer almaya başladı. Kıbrıs Bayrak radyosundaki “Kader” isimli şiirim yayınlandıktan sonra içimdeki yazma hevesi daha çok kamçılandı. Her şey çok güzeldi lakin biriktirip kitap haline getirmek istediğim şiirlerimi yanlış ellere teslim edene kadar... Bu kitabı çıkarırken kaybettiğim şiirlerimi ve yazılarımın benim için servet değerinde olduğunu fark ettim. Yaşadığım kültürün bir parçası olan çocuk yaşta evlilik, hayat mücadelesiyle karşı karşıya kalsam bile kalemimi defterimi elimden asla bırakmadım. Küçük öykülerimi, şiirlerimi, hayata dair sözlerimi kâğıda döktüm. İçimden sanki bir nehir akıyordu ve ben onu durduramazdım. Tabiri caizse kız olmadan gelin olmak, gelin olmadan anne olmak. Bir evliliğin ve hayatın sorumluluğunu almak yaşam gayesi bu kitabımın gecikmesine neden oldu, bir anlam da hayata tersten başladım ama hiçbir zaman ümidimi kaybetmedim o yüzden kitabımın isminin « GÜNEŞE DÖNDÜM YÜZÜMÜ» olmasına karar verdim. İlk ilkem yazar olup insanlarla hissettiğim duyguları paylaşmakken hayatın getirdiği şartlar beni farklı yönlere sürükledi. Hayatımı düzene koyup çocuklarımı büyüttüm ve idealimi gerçekleştirmek için ilk adımı bu kitapla attım. Çırpınıp çıktığım Kızılırmak gibi içimde akan bu coşkun nehirden sizin yüreğinize bir damla düşürebildiysem ne mutlu bana.