Alphan Akgül, Güneş Yalnız Dirileri İsıtır’da Oktay Rifat’ın şiirlerini anlamaya basit ama anlamlı bir soruyla başlıyor: Insan nasıl düşünür? Bulduğu ilk yanıt: “Benzetme ve kıyas yaparak!” Ister ilkel ister modern çağlarda olsun, insan benzetme ve kıyas yapar, varlıkları sınıflandırır. Oktay Rifat’ın şiirlerinin ağırlık merkezi de işte burasıdır: Güneş kimi zaman bir tanrı, kimi zaman bir hükümdar, kimi zaman da sadece güneştir ama bir bisiklet tekerine, bir şamdana, bir köpeğe benzeyen bir güneş... Kitap, Oktay Rifat’ın bir dizesinden gelen adından da anlaşılacağı gibi, şairin benzetme ve çağrışım yapma ilkesinin maddi bir temele dayandığını öne sürüyor. Öte yandan, benzetme yapmanın insanın gizem üretme tutkusunu dışarıda bırakmadığını da vurguluyor: Her sabah güneşe uyanırız – o hâlâ yalnız dirileri ısıtan güneştir, ama zihnimizin dehlizlerinde yepyeni anlamlara bürünen bir güneş.. Alphan Akgül, Oktay Rifat’ın şiirlerini incelerken, bir yandan da şiiri ortaya çıkaran düşünce tarzını yakalamayı hedefliyor; bir bakıma “şiir felsefesi” yapmaya çalışıyor.