FANTASTİK EDEBİYATIN EN BÜYÜK İSİMLERİNDEN DAVID GEMMELL, TROYA ÜÇLEMESİNİN İLK KİTABI GÜMÜŞ YAYIN TANRISI İLE SİZİ EPİK BİR YOLCULUĞA ÇIKARIYOR. Birçok adı vardı. Bazıları ona Altın Olan derdi; bazıları ise Gümüş Yayın Tanrısı. Dardanyalılar için o Prens Aeneas’tı. Ama dostları için o Helikaon’du. Güçlü, hızlı, kıvrak zekâlı, cesur bir savaşçı, düşmanlarının nefret ettiği, Troyalı müttefiklerinin bile korktuğu biri. Çünkü Altın Olan’ın kalbinde bir karanlık, uyandığı anda ancak kanla yatıştırılabilecek bir vahşet yatardı. Mikenli Argurios eşsiz bir savaşçı, sarsılmaz ilkeleri ve kırılmaz iradesi olan bir adamdı. Tüm Miken savaşçıları gibi o da fethetmek ve öldürmek için yaşıyordu. Kral Agamemnon tarafından altın şehir Troya’nın savunmasını incelemesi için gönderilen Helikaon’un ezeli düşmanıydı. Andromakhe, Troya Prensi Hektor’la kendi isteği dışında nişanlanmış bir Thera rahibesiydi. Gelenekleri küçümseyen, savaş sanatlarında yetenekli ve tarikatına kendini adamış biriydi. Ve Andromakhe istediği kişiyi sevmeye, istediği gibi yaşamaya yemin etmişti. Kader bu üçlüyü bir araya getirmek, tutkulu bir aşkın ve nefretin kıvılcımlarıyla dünyayı saracak bir savaşın ateşini yakmak üzereydi. “David Gemmell olmasaydı fantastik edebiyat şu anki durumda olmazdı!” –R. A. Salvatore