“Pazar günleri konser programını yönetmesi ve yaşça benden çok çok büyük olması dışında hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Şimdi olsa internete girer, sabah kahvaltıda kaç zeytin yediğinden; geçen sene tatilde giydiği lacivert mayosunu kaç liraya aldığına kadar her şeyi, iki dakikada öğrenebilirdim ama o zaman internet falan yok. Arama motoru olarak ansiklopedi kullandığımız yıllar. Biri hakkında bilgi sahibi olmamız gerektiğinde mahallede tahkikat yaptırmak dışında başka olanağımız da yok. İşte, Hikmet’i bu mümkünsüzlükler içerisinde; fakat kalbimin tüm imkânları ile seviyordum.” Altın günlerindeki kısırın gücüne, karne hediyesi bisiklete atlayıp evden kaçılabileceğine, radyonun içindeki küçük insanlara ve dünyanın, çekirdek yiyerek gidilebilen; mahallenin o en uzak köşesi kadar büyülü bir yer olduğuna inananlara; hâlâ inanlara... Ihlamur Günlükleri'yle tanıştığımız Başak Buğday, gülmekten gözlerimizi yaşartırken içimizdeki o eski yaraya dokunuyor.