Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili filozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir Ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan Ortaçağ felsefesine ve İslam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir. Platon’un en uzun ve en etkili diyaloglarından birisi olan Gorgias’ın ana ekseni retorik üzerine kuruludur. Eserin bütününde insan için neyin gerçekten iyi, neyin gerçekten kötü olduğu konuları da önemli yer tutar. Akıl yerine duyguları öne çıkaran ve felsefenin yerine retoriği koyan Gorgias’a göre retorik, insanları özgürleştiren, onlara başkalarına hükmetme gücü veren bir ikna etme sanatı olmalıdır. Sokrates ise birinci bölümde Gorgias, ikinci bölümde Polos ve üçüncü bölümde Kallikles ile muhatap olarak, onların temsil ettikleri retoriğe dayalı eğitim ve siyaset anlayışıyla ahlak görüşünü, mantıksal çürütme tekniği uygulayarak eleştirir. Sokrates’in ahlak öğretisinin temellerini içeren ve farklı çürütme teknikleriyle ilgili zengin bir kaynak olarak da kabul edilebilecek olan Gorgias, siyaset alanında bugün de karşı karşıya olduğumuz retorik ustalığının nerelere kadar varabileceğinin de göstergesidir. Eğer bir devlette, halkın karşısında ya da bir toplantıda hatip ile hekim arasında bir seçim yapılacaksa, konuşmasını bilen bir adam isterse hekimi değil kendisini seçtirir.