Babasının kabullenmediği, annesinin vazgeçemediği, Başta dede ve anneanneleri olmak üzere büyüklerinin istemediği, Hiçbir yere sığdırılamayan, Annelerinin suretlerinde saklı sığınmaevinin çocukları onlar… İlk kitabım Vaveyla – Yolu Kadın Sığınmaevinden Geçenlerin Öyküsü’nde- ‘’Dinlediğim hikâyelerin benzer durumlarını başka kadınlara da yaşatılmaması için kadına yönelik şiddet konusunda toplumda farkındalık yaratmak bir nevi borcumdu.’’ demiştim. Şimdi de dinlediğim hikâyelerdeki annelerinin suretlerine gizlenmiş “Gölge Çocuk’ları” anlatmak, onları biraz daha yakından tanımak, akranlarının benzer olumsuzlukları yaşamaması için ebeveynlere, özellikle de babalara çağrıda bulunmak, yaptığım bu işe dair kendimce ikinci borcumdu. Ve bu kitabı yazmasam kadın sığınmaevinde yaşanılanların, oradaki sosyal gerçekliğin anlatılması/ anlaşılması konusunda birçok şey eksik kalırdı. - - - - - - - Yazarımızın diğer kitapları gibi bu kitabı da Türkiye’deki ilklerdendir.