Hayatı boyunca hizmetlilerin, dadıların yanında yaşayan dokuz yaşındaki Mary Lennox, etrafındaki herkesi kaybettikten sonra Hindistan’dan İngiltere’ye gelir. Artık huysuzluk konusunda kendisiyle yarışabilecek eniştesinin büyük malikânesinde yaşayacaktır. Bir bozkırın ortasında yer alan bu malikâne, kilitli kapıları, solmuş çiçeklerle dolu bahçeleriyle Mary’nin merakını uyandırır. Başlarda yalnızlık çekse de yavaş yavaş dışarı çıkmaya, doğayla tanışmaya başlar. İnsanlarla kaynaşır, hayvanlarla dost olur. Ama aklında tek bir şey vardır. Kimsenin adımını atmadığı, anahtarının bile gömülü olduğunu duyduğu gizli bahçeye girmek. Ve sonunda iki arkadaşının da yardımıyla amacına ulaşır. Geriye yapılacak tek bir şey kalmıştır: O küskün bahçeyi hayata döndürmek ve o yeşillendikçe iyileşmek…