Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın hazırlayıp dönemin başbakanı Mesut Yılmaz’a sunduğu “Susurluk Raporu” ve eklerini, dosyanın eksiksiz haliyle yayımlıyoruz. 3 Kasım 1996’da Susurluk’ta gerçekleşen, büyük sarsıntılara neden olan ve etkileri halen süren bir trafik kazasının ardındaki kirli ilişkiler ağını aydınlatmak için yıllardır örgütlü çaba içinde bulunan, bu çabaları nedeniyle FETÖ kumpaslarında hedef seçilmiş Av. Nusret Senem’in yıllar sonra ulaştığı rapor, karanlığa tutulan güçlü bir ışık işlevi görüyor. Rapor, siyaset, yeraltı dünyası, kamu kuruluşları üçgeninde gelişen ve faili meçhul cinayetlerden uyuşturucu ticaretine, devlet adına hareket eden çetelerden bölücü teröre, dış ülkelerde tezgâhlanan darbelerden günümüze kadar uzanan FETÖ izlerine, silah ticaretinden kumarhane dünyasına açılan karanlık yelpazeyi gözler önüne seriyor. Kutlu Savaş’ın raporu incelendiğinde, Fethullah Gülen, Mehmet Eymür, Meral Akşener, Mahmut Yıldırım (Yeşil), Abdullah Çatlı, Cem Ersever, Ömer Lütfi Topal, Mehmet Ali Yaprak, Savaş Buldan, Özer Çiller, Haluk Kırcı, Ali Fuat Yılmazer, İbrahim Babat, Abdülkadir Aygan gibi isimlerin başrolde olduğu bir oyunun sahnelenme sürecinin, yalnızca 25 yıl önceki Türkiye’yi değil, günümüzü ve yarınlarımızı da ilgilendirdiği açıkça görülüyor. Yayımladığımız rapor, bir devlet yetkilisinin, öncesi ve sonrasıyla Susurluk olayına ilişkin devlete sunduğu bir röntgen filmi niteliğindedir. “Devletin Güvenlik Teşkilatları olayları, irtibatları bilmekte, TCK’na göre suç teşkil eden fiilleri tespit etmekte ve susmaktadır. Susurluk olayı işte budur. Her şeyden haberdar olan MİT’e, 150 bin kişilik ve asayişten sorumlu polise rağmen, etrafına 15-20 kişi toplamış kabadayılara yaptıklarının hesabını sormak mümkün olmamıştır. Kurumlar kendilerini inkâr ederek, sonunda bir kamyona çarpmışlardır.”