Dünyayı bir bütün olarak kavrayan düşünürlere ne oldu? Toplumsal düzenin arızalarına işaret etmeye cesaret eden kamusal entelektüeller bugün nerede? 21. yüzyılın Hegel’i, Nietzsche’si, Sartre’ı ya da De Beauvoir'ı kim? McKenzie Wark Genel Zekâlar’da tam da bu teşhisten yola çıkar: Artık ne “okumuş” olmanın prestij sağladığı bir kültürel atmosfer ne de entelektüeller için okur yetiştiren bir üniversite eğitimi vardır. Bilgi metalaşmış, düzleştirilmiş; bilgi üretim süreçleri ise tüm diğer zihinsel emek türlerininkiyle ortaklaşan düzenlemelere tabi kılınmıştır. Buna rağmen bu kitap kamusal aydın figürünün yasını tutmaz. Bunun yerine, düşüncenin yeni koşullarının ortaya çıkardığı yeni düşünür tipi olan “genel zekâlar”a odaklanır. Genel zekâlar kamusal aydınlar gibi özerk düşünürler değil, üniversite ya da diğer bilgi üretim kurumlarında çalışmak zorunda kalan uzmanlardır. Bununla birlikte çağın problemlerine kafa yormaktan geri durmazlar. Wark’ın kritik müdahalesi ise farklı entelektüel ilgiler arasında işbirliği öneren bir çağrı niteliğindedir: 21. yüzyılın dağınık parçaları, ancak birlikte okunduklarında bütünlüklü bir kavrayışa erişen genel zekâların ortaklığı sayesinde yeniden bir araya getirilebilir. Karatani’den Berardi’ye, Žižek’ten Mouffe’a, Brown’dan Butler’a, Meillassoux’dan Haraway’a birçok düşünürün düşüncelerini özgün bir yorumla ortaya koyan McKenzie Wark, Genel Zekâlar: Yirmi Birinci Yüzyıl İçin Yirmi Bir Düşünür’de bu ortaklık için atılması gereken ilk ve en önemli adımı atmış gibi görünüyor.