Duygularımızı sorgularken suçu kendimize atmak kolaydır; kendimizi ve etrafımızdakileri imkânsız bir standartta tutmak. Artık farklı sorular sormaya başlamamızın zamanı geldi. Cevaplar ise aynanın ötesinde… Geçmiş travmalarımızın acısı, her ne olursa olsun kendimizi tanımak ve aşabilmek için en güçlü öğretisini sunuyor: Travmadan sonra hareket etmenin güçlüğünü kabul edebilir ama onunla hareket etmeyi öğrenebiliriz. Bu mercek sayesinde yenilenmiş bir kişisel öz değer sistemi oluşturabilir; nihayetinde koşullara, durumlara ve ilişkilere verdiğimiz tepkileri dönüştürebiliriz. Yaşamlarımızı yeniden şekillendirmenin anahtarı aslında tam da karşımızdaki aynada. Geleceğimize giden yolu temizlemek için geçmişimizi anlamamıza izin veren, zihnin bedene hâkimiyetini hesaba katan ve yaşanan travmalardan failliği geri alma yeteneğini inceleyen Geçmişi Geçmişte Bırakın, travmayı anlamak ve dönüştürmek için kullanabileceğiniz oldukça etkili bir rehber niteliğinde. Bu kitap “On Adımda Travmalarınızdan Kurtulun” gibi bir slogan içermemektedir. Böylesi oldukça yüzeysel olurdu. İşin özüne bakarsak, aslında geçmişi geçmişte bırakmak da mümkün değil. O geçmiş bizi “biz” yaptı. Niyetimiz geçmişteki travmaları dönüştürmek; bu yaşantılar etrafında büyüyüp daha işlevsel öğrenmelere ve yeni seçeneklere izin vermek.