“Acele etmeliyiz, buz tutmuş bir gölün üzerinde yürüyoruz, oysa buz çatlayalı çok oldu. Zaman giderek daralıyor, kıyıya ÇOK VAR. Daha iyi bir yaşamın varlığına ve mümkün olduğuna inandırmalıyız bu insanları. ‘Ya bağımsızlık ya ölüm,’ bu topraklarda bir defa can buldu. Onu yaşatmalıyız. Şimdi yeni ilkemiz; ‘yaşamak, mutlu, özgür ve gönenç içinde bir bütün olarak yaşamak.” ‘Mecburiyet Bölgesinde’ yolları kesişen bir Vali, Doktor, Cumhuriyet Savcısı, Kaymakam ve Binbaşı’nın; yaşamlarını sonsuza dek değiştirecek bir karşılaşmanın özneleri oluşunun, hafızalarından silemeyecekleri olayların romanıdır Geçmemiş Zaman. Destan, roman ve şiir türlerindeki eserleriyle tanıdığımız İsa Küçük’ün yaşanmışlıklar ve anılarından damıtarak yazdığı Geçmemiş Zaman’da, ülkemizin gerçekleriyle yoğrulmuş olaylar karşısında bürokrasi çarkı içinde var olmaya çalışan fedakâr insanların öyküsünü okuyacaksınız. Ve bir kadının, şimdiki zamanın eşiğinden tarihsel zamanın eşiğine yürüyüşünün öyküsü…