... Bana sevinçli günlerin görüntülerini getiriyorsunuz. Bazı yüce gölgeler belirgin hale geliyor: Ayrıca ilk aşkın ve ilk dostluğun izleri de sanki eski ve kısmen unutulmuş bir masal gibi gözümde canlanıyor. Hayatın tıpkı dehliz gibi olan kıvrımlı akışından dolayı sızlanışlar tekrarlanıyor ve güzel saatlerin mutlu hayalleriyle avunarak benden önce ölmüş o iyi insanların adları anılıyor. İlk şarkılarımı dinlemiş olan ruhlar artık sonrakileri işitmiyorlar. O eski dost kafilesi şimdi toz toprak olmuştur ve ne yazık ki ilk yakının sesi de sönmüştür! Artık ıstırabım hiç tanımadığım bir kalabalığa sesleniyor. Onların beni övmeleri ile içimi burkuyor. Şiirlerimizden zevk almış olan bazıları da, eğer yaşıyorlarsa, dünyada darmadağın olmuş halde dolaşıp duruyorlar ve içimi, o sakin ve aziz ruhlar dünyasına ait bir özlem kaplıyor. Bir arp gibi uğuldayan türküm, belirsiz seslerle havada yayılıyor. İçim ürperiyor, göz yaşlarına boğuluyorum, o acımasız kalbimin yumuşadığını hissediyorum. Önceden sahip olduğum şeyleri kendimden uzaklaşmış görüyorum ve kaybolmuş şeyler benin için artık birer gerçek oluyor...