Ait hissetmediği bir evde, yasaklar aşılayan bir babayla ve yaptığı hataları, sorumluluklarını sırtlayamayan annesinin gölgesinde büyüyen bir çocuktur Çakıl. Yaşayamadığı çocukluk nedeniyle hayatta hep yalpalamaktaydı. Kanayan dizlerini örtmek dert değildi de ruhunun kırık kısımlarını tamir etmek onun için neredeyse imkânsızdı. Ta ki… Asıl imkânsızlığıyla tanışana dek. İçindeki büyümeye yemin etmiş küçük kız, ailesinin açtığı yaralara rağmen ona umut aşılayan kahramanını gizlice keşfetmişti. Ve onların hikâyesi bir “Merhaba” ile değil de altı yıl boyunca süren sessizliklerinin şerefine başlamıştı. Çakıl, nefesini kesen kuralların ardında mı savrulup duracak yoksa aldığı her nefesin imkânsızlıkların bile üstüne gidecek güçte olduğunu keşfetmesine neden olan kahramanına mı yaklaşacak? Ya kahramanı yalnız değilse? Kendisiyle birlikte belayı da yanında getirdiyse ne olacak? Çakıl yaşına büyük gelen sorumluluklardan annesi gibi kaçacak mı, yoksa sevginin gücüyle hayatın getirdiklerini göğüsleyecek mi? Peki, hayat neler getirmişti?