“Eskiçağ Yazıları 15”, Antik Dönem’e kapı aralayan farklı konuları biraraya getirenmakalelerden oluşmaktadır. Eskiçağ Yazıları, bilim insanlarımızın konu hakkındakidüşüncelerini kolay anlaşılabilir bir üslupla toplumla paylaşmak, bu suretle Antik Dönem ilegünümüz arasında köprü kurmak amacıyla çıkarılmaktadır.Kitabın ilk yazısı, Fatih Onur tarafından kaleme alınan “Lykia’da Kragos Çevresinde Birİnceleme: Sidyma ve Kalabatia” başlığını taşımaktadır. Makale, Stadiasmus Patarensis olarakda bilinen Monumentum Patarense, ya da Patara Yol Anıtı’nın B yüzünün 11 satırında yeralan yol güzergâhı hakkındadır. Yazar, çalışmasında hem tamamlama ile ilişkili eksikliğe hemde kayıp hedef için verilen hedefin mesafesinin anıtta geçen mesafe ile uyuşmadığına dikkatçekmektedir. Makale, Lykia Bölgesi’nin tarihi coğrafya çalışmaları konusunda yeni önermelersunması açısından büyük önem taşımaktadır.Kitabın ikinci yazısında Zeynep Sencan Altınoluk, Paphlagonia Bölgesi’nde yer alanAmastris (Amasra) kenti tarafından Roma imparatoru Marcus Aurelius adına bastırılmış olanbir sikkeyi “Amastris Sikkelerinde Yeni Bir Homeros Tipi: Homeros, Ilias, Odysseia” başlığıile bilim dünyasına tanıtmaktadır. İlk kez belgelenmiş olan arka yüz betimi ve hakkındakidetaylı değerlendirmelerin yer aldığı bu yazıyla birlikte Homeros, Ilias, Odysseiaikonografisine önemli bir katkı sağlanmaktadır.Elif Akgün Kaya tarafından kaleme alınmış olan kitabın üçüncü yazısı “Eskiçağ YunanFelsefesinde Kadın Filozoflar: Takip Ettikleri Felsefe Okulları ve Sosyal Konumları”başlığını taşımaktadır. Bu makalede, antik yazarlar aracılığı ile edinilen bilgiler ışığında varlığı tespit edilmiş olan kadın filozoflar listelenmiştir ve onların bağlı bulundukları okullar, eğitim ve çalışma alanları, kamusal alandaki konumları hakkında bilgiler verilmiştir. “Miletupolis Kenti’nde Bir Atinalı. Miletupolis ve Atina Arasındaki İlişki İçin Önemli Bir Belge Olarak Hypermenes’in Klasik Dönem’e Ait Mezar Taşı” adını taşıyan dördüncü yazıda N. Eda Akyürek Şahin, Bursa Müzesi’nden bir mezar steli tanıtmaktadır. Miletupolis’ten ele geçen bu mezar steli, hem üzerinde taşıdığı “adam ve köpek” betimlemesi, hem de kentte yaşamış bir Atinalı şahsı kaydetmesi nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Kitabın beşinci yazısını “Iuliopolis Nekropolü’nden Altın Lamellalar” başlığını taşımaktadır. Çalışmanın yazarı Melih Arslan, Iuliopolis Nekropolü’nden ele geçmiş, iki altın amuletum (muska) ve üzeri yazıtlı dört altın lamella levhasını tanıtmaktadır. Geç Antik Çağ’ın önemli komutanlarından Flavius Belisarius’un biyografisinin genel hatlarıyla ele alındığı kitabın altıncı yazısı, Emine Bilgiç Kavak tarafından kaleme alınmıştır ve “Gölgelenen İhtişam: Romalı Komutan Belisarius’un Portresi” başlığını taşımaktadır. Yazar, Belisarius’un askeri kariyerini erken dönemlerinden itibaren detaylı bir şekilde yazısında incelemiştir. Kitabın yedinci yazısı Etem Dönmez tarafından kaleme alınan “Antik Roma Dini’nde Saturnus Kültü” başlığını taşımaktadır. Çalışmada, antik kaynaklar ve modern literatür birlikte değerlendirilerek Saturnus sözcüğünün etimolojisi, Saturnus Kültü’nün ortaya çıkışı ve tarihsel gelişimi incelenmektedir. Ceren Demirton tarafından yazılmış olan “Bizans Dönemi Kilise Mimarisinde Templon Düzenlemesi” adını taşıyan kitabın sekizinci yazısı, antik kaynakların aktarımlarını ve kazı çalışmalarının çıktılarını kullanarak templon düzenlemelerini kronojik olarak incelemektedir. Çalışma, Bizans Dönemi kilise mimarisi çalışmalarına katkı sunmaktadır. Ecem Akkaya’nın sosyal bilimler içerisinde gittikçe yaygınlaşan feminist kuramın arkeoloji alanına etkilerini konu aldığı “Arkeolojik Bilgi Üretiminde Feminist Perspektif: Feminist Arkeoloji” başlıklı çalışması kitabın dokuzuncu yazısını oluşturmaktadır. Yazar, bu alanlardaki çalışmaları kronolojik olarak listeledikten sonra Türkiye arkeolojisinin içindeki konumunu ve önemini tartışmaktadır. “Antik Dönem’de Engelliler” başlıklı kitabın onuncu yazısını Ahmet Mörel kaleme almıştır. Makalede öncelikle Antik Dönem’de “engellilik” durumunu tanımlamak için kullanılan ifadelere değinmektedir. Yazı, Antik Dönemle ilişkili Türkçe literatürde çok fazla kaynağa rastlanmayan “engellilik” konusu hakkında genel bir değerlendirme sunması bakımından önem taşımaktadır. “Yunan-Roma Dünyasında Dernekler/Collegia: Genel Değerlendirme” adını taşıyan kitabın on birinci yazısı Gülden Peker tarafından kaleme alınmıştır. Yazar, antik kaynakları ve epigrafik verileri temel alarak modern terminolojide “dernek” olarak adlandırdığımız kurumları Antik Dönem içinde detaylı bir şekilde ele almaktadır. Kitabın on ikinci yazısı “Anadolu’dan Epigramlar” üst başlığı ile süregelen seri yazıların yedincisi olan “Oinoanda Epigramları” başlığını taşımaktadır. Büşra Karabulut tarafından okuyucuya sunulan bu yazıda Oinoanda’dan 8 adet epigram tanıtılmaktadır. Kitabın on üçüncü ve son yazısı “Platon’un Bilgi Felsefesi” başlığını taşımaktadır. Çalışmanın yazarı olan Elif Akgün Kaya, Platon’un bilgi felsefesini, bilgi felsefesinin temel kavramlarını, bilginin ne olduğunu ve neyin bilgisi olduğunu Platon’un eserlerinden yaralanarak incelemektedir.