Şiddet ve yoğun bireyselliğin hakim olduğu modern toplumda genç ve hırslı Emma`nın tüm dünyayla birlikte hayatı kararana dek bir erkekten diğerine gitmektedir. Emma kendisine aşık erkeklerin şans tılsımıdır: Hepsi bir şekilde öldürülür. En önemli borsa simsarları da New York`ta onun gibi çalışırlar. Kendisini politika ve finansın yakın ilişki içinde olduğu bir terörist komplonun içinde bulur. Kendi hayatını kurtarmak için ihaneti seçer.Fransa’da en çok satanlar arasında olan “Emma’nın hikayesi” şimdi Türkiye’de. Sinirlerinizi gerecek kitap okurlarını sonuna kadar yanıltmayı başarır. Manipülasyon, kaos, kirli para ve politik aşırılık üzerine olan bu hikâye aynı zamanda kaybolan masumiyeti anlatıyor.Nefes kesecek kadar güzel Cazibeli, uzun boylu, yeşil badem gözleri, hokka gibi burnu ve insanın içini ısıtan bir gülümsemesi var. Heleki bakışları ! Basit : tüm okuyucular Emma Frampton’a aşık olacaklar. Bir kusuru var elbette : tesadüfmüdür bilinmez ama ona aşkla yaklaşan herkes kazayla ölümü tadıyor. Emma’nın Hikayesi amansız olduğu kadar kusursuz bir gerilim romanı. İyi bir kitap eğlence ve kültürü harmanlamayı bilmeli ; bu roman ile de hem kültürümüz gelişiyor hem de harika zaman geçiriyoruz. Arnaud Molinié polisiye entrikalar üzerinden terörizm dünyasına karışan zirvedeki finans ortamını eşsiz bir dille anlatıyor. Dekorlar muhteşem bir şekilde çizilmiş, o kadarki Boroadway’de bulunan High Bank of America’da, o acımasız HBA firmasında kendimizi bir yönetici sanıyoruz. Emma ile Dubai’ye gidiyor, Matthew ile TriBeCa semtine taşınıyoruz. Dan Brown misali Arnaud Molinié de nefes kesici bir hikayenin öğelerini ustalıkla harmanlıyor. Elinizden bırakamayacaksınız : kısa bölümler (üç ila beş sayfa, bazen daha da az), entrikalar, heyecan, yüksek tempo, mekanlara lazer tutan tasvirler, ilgi çekici ya da sevimsiz Emma’yı ne zaman ekranlar da göreceğiz ?karakterler… Televizyon dizileriyle aynı teknikler…Le Figaro – MOHAMMED AÏSSAOUI
