Çocukluğumdaki üç bilge Mehmet’ten yola çıkarak hayali bir Emekli Mehmet Efendi oluşturdum. Artık ne zaman bunalsam gidip onunla sohbet ediyor, rahatlıyordum. Emekli Mehmet Efendi bazen Sokrates, bazen Mevlâna, bazen Nasrettin Hoca oluyor, beni güldürüyor, düşündürüyor ve çözüm üretiyordu. Kitabın ilk bölümünde Emekli Mehmet Efendi bizi nükteleriyle güldürüyor, sonraki bölümde Emekli Mehmet Efendiyle sohbet ediyorum. Sohbetiyle bizi aydınlatıyor. Yine Emekli Mehmet Efendi bir ders verirken, yanında mutlaka bir hikâye anlatıyor, fıkra anlatıyor geçmişteki anonim sözlü kültürünü bize aktarıyor. En sonunda yeni adıyla aforizma dediğimiz nükteli hikmetli sözleriyle bize ışık tutuyor. Bu kitabı okursanız, onunla sohbet etmiş gibi olursunuz. Beyin kıvrımları arasında ondan bir söz, bir fıkra dolaşırken hayata gülümseyen bir yüzle bakacaksınız.