Kuyruklu, noktalı, virgüllü, sakin mi sakin bir öykü olacaktı bu! Tabii, bizim haylaz ejderha uslu durmayı başarabilseydi. Elinde karabiber tohumlarıyla yürürken ayağı taşa takılıp düştü ve olanlar oldu. Ha-ha-hapşuuu!!! Ünlemler, “Hayıııır!” diye boşuna haykırdı. Üç noktalar ayrılmamak için birbirlerine tutunmaya çalıştı. Soru işaretleri savulurken, “Nereye gideceğiz?” diye sordu. Öyküdeki herkes çok şaşkındı. Ejderha da öylece kalakalmıştı. Sol kulağını kaşıdı, etrafına bakındı, aklına bir fikir geldi. Acaba yazar, ona yardım eder miydi?