Günümüzde insanlık “Çağdaş Câhiliye”nin kuşatması ve “Çağdaş Firavunlar”ın zulmü altında ezilmekte, alabildiğine sömürülmektedir. Çoğunluk bunun farkında bile değildir çünki, tıpkı mubârekQur’ân’ın bildirdiği gibi, “Çağdaş Firavunlar” tarafından “aptallaştırılmış” durumdadır. İnsanlığın geleceği, “insanlık için çıkarılmış en hayrlı ümmet” olan İzzetli Ümmet-i Muhammed’in örnekliğine muhtaçtır. İşte bu yüzdendir ki kendini Mü’min bir Musliman olarak algılayan ve tanımlayan herkes mutlaka önce, tıpkı bizim için “en güzel örnek” olan Rasûl-i Ekrem (ASVS) gibi Ehl-i Qur’ânolmak, yâni Hakk ve Hakîkat’in bir “aile mensubu”, “Hakk ve Hakîkat’eîmândan kaynaklanan hayat kavrayışında ve o hayatı o doğrultuda yaşayışta bir araya gelmiş olan kişi ya da kişiler”, “Hakk ve Hakîkat’in ona gönülden bağlı halkı” hâline gelmek zorundadır. Günümüzde insanlık “Çağdaş Câhiliye”nin kuşatması ve “Çağdaş Firavunlar”ın zulmü altında ezilmekte, alabildiğine sömürülmektedir. Çoğunluk bunun farkında bile değildir çünki, tıpkı mubârekQur’ân’ın bildirdiği gibi, “Çağdaş Firavunlar” tarafından “aptallaştırılmış” durumdadır. İnsanlığın geleceği, “insanlık için çıkarılmış en hayrlı ümmet” olan İzzetli Ümmet-i Muhammed’in örnekliğine muhtaçtır. İşte bu yüzdendir ki kendini Mü’min bir Musliman olarak algılayan ve tanımlayan herkes mutlaka önce, tıpkı bizim için “en güzel örnek” olan Rasûl-i Ekrem (ASVS) gibi Ehl-i Qur’ânolmak, yâni Hakk ve Hakîkat’in bir “aile mensubu”, “Hakk ve Hakîkat’eîmândan kaynaklanan hayat kavrayışında ve o hayatı o doğrultuda yaşayışta bir araya gelmiş olan kişi ya da kişiler”, “Hakk ve Hakîkat’in ona gönülden bağlı halkı” hâline gelmek zorundadır.