Oyun evrenseldir ve sandığımızdan çok evvel başlangıca sahiptir. Çocuk, henüz doğmamışken -sözüm ona hiçbir şeyden anlamazken- annesinin karnında göbek kordonuyla başlar oyununa. Doğduktan sonra kendi ve annesinin bedeni, sesi oyuncağı olur, dokunur, vurur, taklit eder... Yapılması ve yapılmaması gerekenleri bu oyun ilişkisi içinde öğrenir, sonra hayatına oyuncaklar, materyaller girer ve onlarla oynarken de dünyayı tecrübe eder. Kendi küçük dünyasının penceresinden dışarıdaki büyük dünyaya hazırlanır... Yani çocuğun iletişim dili de öğrenme dili de oyundan geçer.Kitapta normal şartlar altında doğmuş ve gelişen 3-6 yaş çocuklarının çok boyutlu gelişimsel özellikleri ve bunları desteklemeye yönelik etkinlik önerileri yer almakta. Teknolojik oyun ve oyuncakların karmaşasından ve her türlü şiddetinden uzakta, ebeveyn-çocuk etkileşimini öğretme ve geliştirme hedefli bu eser tam da bu zamanda, çağının gerisinden ziyade çağının unuttuğu ve ihtiyaç duyduğu bir ara alana hizmet edebilir. Özellikle çocuğu ile oynamaktan sıkılan ya da malzeme bulamayan ebeveynler için hazır kaynak niteliğindeki eserle günbegün ebeveyn çocuk ilişkisini güçlendirebilir, çatışmaları azaltabilir.