Çocuk olduklarını haykırmak istiyorum okullarda. Onlar sadece çocuk! Öğrenci olabilmek için çocukluklarını evlerin- de bırakıp gelmiş çocuklar! Bedenlerini sınıflara sekiz saat boyunca hapsettiğimiz, müfredat ile hizaya soktuğumuz, neşelerini “parmak kaldırma” ile randevuladığımız, çabucak yetişkin olabilsinler diye kurallarla baskıladığımız, bir sürü konuyu ezberletip, sonra da merak etmiyor diye hayıf landığımız; standart testlerle sınayıp sıraladığımız, başarılı veya başarısız diye sınıfladığımız, aslında kocaman yürek lere sahip gözlerinin içi çok güzel gülen çocuklar onlar! Yarış atı gibi her gün rakiplerini elemek için saatlerce çalışmak zorunda olan başarılı çocuklar onlar! Sırf oyun oynamayı daha çok seviyor diye derse geç kalan, hayalinde gerçeklikten daha fazla yaşıyor diye konu ların hızına yetişemeyen, merak ediyor diye sınırlandırılan, sevemediği bir alanda zorla başarı göstermesi beklendiği için güzel resimler çizmesi engellenen “başarısız çocuklar”! Onlar yetişkinliklerini sağlıklı geçirebilmek için çok gülmeliler, çok oynamalılar, çok merak etmeliler, çok sor- malılar, çok konuşmalı, tartışmalı ama çocuk oldukları unutulmamalılar. İyi bir eğitimi hak ediyorlar. Eşit değil, standart değil, ilgilerine yönelik eğitimi hak ediyorlar!