Yeryüzünde en yüksek nitelikli emeği gerektiren iş, ebeveynliktir çünkü ebeveynlik, hem ruhsal hem fiziksel hem de zihnen emek vermeyi gerektirir. Ve ebeveyn, özellikle ruhsal olarak bebeği/çocuğu karşısında çırılçıplaktır. Her türlü öfkesi, kaygısı, travması ve tabii sevgisi, bebeğiyle/çocuğuyla ilişkisine olduğu gibi yansır. Dolayısıyla ebeveyn, hem bebeğinin/çocuğunun zorlu büyüme sürecinin hem de uyanan, içindeki bebeğin ve çocuğun meseleleriyle baş başadır. Ve bu dönemden fırtınaya yenilmeden, tersine, ebeveyn için anlamlı kazanımlarla, bebek/çocuk içinse güvenli bağlanma ile çıkma imkânı vardır. Ebeveynlik Fırtınasında Saknleşeblmek Peki bunu nasıl yapacağız? Kendimizden başlayarak. Kendimizi görüp, duyup anladığımızda, kendimizin farkında olduğumuzda, bunları her yapabilişimizde bunu bebeğimiz/çocuğumuz için de yapabilir hale geleceğiz. Kendi içimizdeki bebeği anladığımızda, kucağımızdaki bebeğimizi de anlayabileceğiz. İçimizdeki çocuğu duyduğumuzda, evladımızı da duyabileceğiz. Bu kitap, kendinizle ve bebeğiniz/çocuğunuzla ilişki kurabilmeniz için etkin yöntemler ve alıştırmalar sunuyor. Gününüzün içine entegre ettikçe etkilerini deneyimleyeceğiniz pratiklerin pek çoğunun kaynağı, tüm dünyada ve ülkemizde binlerce katılımcıya ulaşan programlar. Pratikler, ‘bu kadar kısa bir uygulama bana nasıl yardım edebilir ki’ dedirtecek kadar kolay. İşte sevgili ebeveynler, bu kitap çıktığınız bu yolda size ışık tutabilmek, ihtiyacınız olan anlayışı ve teknikleri size ulaştırabilmek, omzunuzdaki el, gönlünüzdeki nefes olabilmek için kaleme alındı.