Dünyaya gelmenin pek çok yolu vardır. Örneğin ön kapıdan gelirsiniz. Kapıyı çalar ve ev sahibinin rehberliğini beklersiniz. Kendi keşif yollarınızı kapatır ve ne acı ki müsaade edilebilir bir yolculuğa çıkarsınız dünyada. Dünyaya bir hırsız gibi de girebilirsiniz. Gözden uzak pencerelerden birinden eve süzülür ve gözünüze kestirdiğinizi alır gidersiniz. Bir de bahçe kapısından girebilirsiniz dünyaya. Bir karşılayıcı yoktur. Bahçeyi tek başınıza keşfedersiniz. Çiçekleri, ağaçları, ancak bir bahçeye has olabilecek kuytulukları görürsünüz. Evin içinde gizlenebilecekler, bahçede ayan beyandır. Haydar Ergülen, dünyaya bahçe kapısından gelenlerden. “Şiir bahçesi” diyor Ergülen bu bahçeye, dünyayı şiir üzerinden keşfediyor. Şiirin kuytuluklarında arıyor dünyanın gizemini, çünkü şiir bahçesi, en görünmezlerini yalnızca görebilenler için saklıyor. Ergülen’in yazılarını birbiri ardına okumak, bu şiir bahçesinde soluksuz bir yolculuk yapmaya benziyor.