“Başka gezegenlere seyahat edip kendinizi kurtarabilecek kaynağınız var mı? Yok. Benim de yok, heyhat hayat! O zaman gündelik kahramanlıklar bizi bekliyor.” Neden umrumda olsun ki? Neden dünyayı ben kurtarayım? Bana mı kaldı? Hadi kaldı diyelim; 7,5 milyar insandan sadece biriyim, ne yapabilirim ki? Neye yarar, bana ne faydası olur? 4,5 milyar yaşındaki yaklaşık olarak 1.082.841.310.000 m³ hacmindeki dünyayı, tek başıma nasıl kurtarabilirim? Aylin Gezgüç’ün kaleme aldığı Dünyayı Ben mi Kurtaracağım kitabının size teklifi şu: Çocukluğumuzdaki merakı bugüne taşıyalım. “Ben nasıl olursam dünya da istediğim gibi bir yer olur?” sorusunu sorarak statükoyu yeni bir bakış açısıyla mercek altına alalım. Çünkü… “Herkes muktedir. Herkes gündelik bir kahraman olabilir, çünkü durduğumuz yerde de etki yaratıyoruz. Yapabileceklerimizi mütevazı bir özgüvenle ele alıp kendimiz kadar bütünü de düşünmenin bumerang etkisini kendimize hatırlatabiliriz. Bir kelebeğin çırptığı kanadın etkisinin farkındaysak kendi etkimizi niye fark etmeyelim?” Ne mi yapacağız? İçinde bulunduğumuz ağlarda etki çemberleri oluşturarak etki alanımızda yaratacağımız değişimden başlayacağız. Kolektif dönüşüme giden süreçte kendimizi nereye konumlandıracağımıza birlikte göz atacağız. Hadi başlayalım!..