“Yıllardır kapalı kapılar ardında yaşamış bir beden, kapana kıstırılmış bir ruh onu tutan ipleri kendi elleriyle kesip bir anda özgürleşirse, hiç bilmediği bir dünyaya adım atarsa ne hisseder?” “Ne kadar kaçarsan kaç acıdan kaçamazsın. Acıdan kaçılmaz. Öğrenilecek derslerin vardır bu hayatta. Rastgele bir annenin rahmine düşersin, orada güven içinde büyürsün. Sonra zorlukla, acılar içinde doğarsın. Annen seni babanla tanıştırır. Seni sevme kapasiteleri vardır, kimi seni çok sever, uzun yıllar beklemiştir hasretle. Kimisi şaşkındır aslında hiç anne baba olmak istemezken kendini bir anda doğumhanede sancılar içinde buluvermiştir. Kimisine sürpriz olmuştur ama o sever yine de bağrına basar seni. Kimisi de hiç sevmez, sever gibi yapsa da içten içe bilirsin sevilmediğini, istenmediğini. Seni bildikleri doğrultuda, kendi gerçeklerine göre büyütürler. Her aşamada sevgi olmalıdır; ya yoksa. Annen seni bu yolun en başında bırakıp gitmişse. Hayata karşı en savunmasız olduğu yaşta yalnız kaldıysan hayatının geri kalanı nasıl şekillenir?”