Yeryüzü Cenneti "Hakk, İllerdeki halk tümden inansa, çekinse onlara yerden ve gökten bolluklar verirdik demiştir.7/96" Bu sözler, varlık ıssı ( sahibi) olan, bizim yolumuzda didinseler, Mülk ve Melekût evrenine özgü yollarımızı onlara açardık, evrenlerin gerçeklerini açıklayan tanrısal esinleri, bağışları onlar için kolaylaştırırdık demektir. Gök melekût’ü, yeryüzü ise mülk evrenini gösterir. Kur'an-ı Kerim herhangi bir olayı anlatmıyor bir yasayı ortaya koyuyor. Herhangi bir toplumun tarihinden sahneler sunmuyor. İlâhi kaderin aşamalarından söz ediyor. Böylece ortaya çıkıyor ki: İşlerin kendisine göre düzenlendiği, olayların kendisine göre meydana geldiği ve bu yeryüzünde "İnsanlık Tarihini" yönlendiren, hareketini etkileyen. Peygamberlik misyonu dahi önemine ve yüceliğine rağmen, bu yasanın gerçekleştirilmesini sağlayan vasıtalardan, etkenlerden ancak biridir. Bu yasa önemi açısından peygamberlik misyonundan daha büyük ve daha kapsamlıdır. Ayette betımlenen, Sınıfsız ,Sınırsız Ve Sömürüsüz Yeryüzü Cennetin Tasviridir. Yarı insan, yarı hayvandan müteşekkil şimdiki ham insan, tekamül ederek bir üst aşama sıçraması olan Üstinsana yükselmesiyle bu üstinsan bireylerden meydana gelecek bu üstUlu toplum'ın RızaŞehri Medinei Hakikat memleketi, Cenneti Alâ olacağını müjdesini ihtiva etmektedir.