Avusturya edebiyatının modern seslerinden, 2004 Nobel Ödülü’ne layık görülmüş Elfriede Jelinek, savaş sonrası toplumunda ne kendilerine gösterilen yeni değerleri ne de geçmişte peşine düşülen hedefleri kabul eden, geçiş yaparken kendilerini bulamayan ve dünyayı anlamlandıramayan gençleri anlatıyor. Otomatik Portakal’dan çıkmış gibi bir şiddet sahnesiyle açılan romanda failler alelade lise öğrencileri: Eski Nazi ama yeni düzende öfkesini ailesine yönelten bir babanın çocukları entelektüel pozlarında Rainer ve onca müzikal yeteneğine karşın sık sık dilini yitiren ikiz kız kardeşi Anna... Geldiği zengin ailenin imkânları ve sportif sarışınlığıyla Rainer’in hayranlık duyduğu Sophie ile işçi sınıfından babasını kamplarda kaybetmiş, zinde bedenlere ve Sophie’ye âşık yakışıklı Hans... Her biri geldiği ve temsil ettikleri kesimlerin çıkışsızlığından usanmış, zamanın dışında kalmış bu gençler ailelerinin yanında uslu çocuklar, bir araya geldiklerinde hınzır anarşistler: 1960’lara yaklaşırken ikiyüzlü toplumda kendilerini birbirlerinde ararken, tarihin, toplumun, ekonominin, ailenin, ahlakın tüm sınırlarını zorlayıp ortalığı birbirine katmak için bile isteye kötülük yapmaya niyetliler. Jelinek’in Piyanist romanını da uyarlamış ünlü yönetmen Haneke’nin filmlerinin sürprizli karanlık yapısını andıran Dışarıda Kalanlar, Avusturya usulü kara mizahla yoğrulmuş çok sesli bir dehşet sonatı. Bir bakıma varolamayış romanı. “Savaş sonrası Avusturya’sına amansız ve dehşet verici bir keşif yolculuğu.” –PUBLISHERS WEEKLY “Yazım o kadar güçlü ki, sanki yazılmış gibi değil de, korkunç gerçeğini dile getirebilmek için yazarın şeytani ruhu önce bir oğlana, sonra bir kıza, bir yapıya, bir şeye, bir toplama bürünüyormuş gibi.” –THE SCOTSMAN