Gelelim sadedin sadesine.Kristalize kırılganlıkta ama inadına ciğergâh, yazılmamış bir senfoni gibi tarihin nemli küflü sayfalarında pembemsi solgun güzelliğiyle yer alan hatun kişi olarak...Nasıl bilirdiniz? Öyle bilirdik! Öyle bilin siz! Öyle gömün siz. İyi misiniz?Soracak olursanız, hiç de sandığınız gibi değil madalyonun bu yüzü.Bir delilik bir dirilik bir yenilik var aşikâr.Ürküttü mü? Üzdü mü? Şaşırttı mı? Güldürdü mü? Fark etmez.Her şeyden özgürüm artık.Geçmişin ağır yükleri, heyecanını kaybetmiş ilişkiler, kadınlık halleri, sahte gülüşler, sebepsiz yalanlar, kulağa çalınan sesler ve yaşama sevinci gibi tanıdık ama her okuyuşta insanı yeniden çarpan yaşantılar. Nilüfer Açıkalın’dan hayata, varoluşa ve özgürlüğe dair on iki yeni öykü. Dimdik Ayakta Her An Tetikte, kentlerin büyülü caddelerinde kaybolan yalnız ve gezgin ruhlar için bir sığınak.