Gençliğinde idealist bir devrimci ve şair olmak hayaliyle yaşayıp devrimden sonra ünlü ve zengin bir avukat olan Ömer el Hamzavi bir gün bunalımlı bir hayata uyanır. Artık ne yaparsa yapsın mutsuz, daha kötüsü umutsuzdur. Gün geçtikçe ailesinden ve işinden uzaklaşmaya başlayan Ömer’in “hastalık” için bulduğu tedavi aşk oyunlarıdır. Ancak içinde kaybolduğu bunalımına bu oyunlar da çare olmayacaktır. Gitgide her şeye hatta kendine bile yabancılaşmaya başlarken hayat ona yeni sürprizler hazırlamaktadır. Artık “sevmediği” karısı üçüncü çocuklarına hamiledir ve yıllar önce tutuklandığında onu ele vermeyen eski dava arkadaşı yirmi yıl sonra serbest kalınca Ömer’in yüzleşmesi gereken sorunlar daha da çoğalır. Ömer aşk, huzur, mutluluk peşinde bir dilenciye dönecektir… Ömer aslında bütün bir toplumun simgesi gibidir. Usta yazar Necib Mahfuz, alametifarikası güçlü anlatımıyla okurunu Ömer’in iç dünyasına götürürken, bir yandan Mısır’da yaşanan 1952 Devrimi sonrasında ülkedeki gerçeklik-idealizm, bilim-sanat-inanç çatışmalarını ve tüm bunlara çıkış yolu arayan toplumun yaşadığı umutsuzluğu ele alıyor.