Hayri Kandemir'in İzmir Konak Meydanında açtığı kitap sergisinde kitapları inceleyen genç bir hanım, okumayı çok sevdiğini ama Didim'de bir kitabevinin bulunmadığını, boş bir dükkânı olduğunu ve uygun fiyatla isterse kendisine kiraya verebileceğini söyler.O günlerde adı Zeynep Bacı Pasajı olan mekânı görmek için Didim'e gelen Kandemir, iş merkezinin bulunduğu yerde otobüsten indiğinde, hem kendi yaşamı değişecek hem de Türkiye'nin en güçlü kültür festivallerinden biri doğacaktır! 1992 yılının Mayıs ayı içinde, Didim'in kapsamlı ilk kitabevi olan Ezgi Kitabevi'ni açar ve Ağustos ayında da Muzaffer İzgü'yü imza gününe davet eder. Gün boyunca plajlarda anonslar yapılmış ve ilk kez bir yazar Didim'de kitaplarını imzalamıştır. Gördüğü yoğun ilgiden Muzaffer İzgü çok memnun olmuştur. Halkın olağanüstü ilgisi gelecek yıllarda güzel şeylerolabileceğinin âdeta bir müjdesidir.Ailesinin, dostlarının, esnaf hatta evlerinden kek börek yapıp getiren ev hanımlarının kısacası Didimlilerin Hayri Kandemir'e verdiği destekle her yıl giderek büyüyen imza günleri, Didim Belediyesi ve daha güçlü sponsorların desteğiyle güçlenir, bir festivale dönüşür. Ayşe Kulin'den Sinan Akyüz'e, Uğur Dündar'dan ipek Ongun'a kültür hayatımızın sevilen isimlerinin, saatlerce süren imza ve sohbetleriyle “Altınkum Yazarlar Festivali" artık Ege'nin bir parçası, Hayri Kandemir de bir kültür emekçisidir. Didim'in Misafirleri, edebiyat, sanat ve insan sevgisiyle harmanlanmış Altınkum Yazarlar Festivali'nin gerçek öyküsüdür.
