Dicle'nin Yakarışı, Kürt, Türk, Arap, Ezidi, Nasturi ve Ermeni halklarının birlik içinde, kardeşçe yaşadıkları çokkültürlü Mezopotamya coğrafyasının dünüyle bugünü arasında sağlam köprüler kuran modern bir destandır.Toplumsal belleğin temsiline dönüşen Dengbêj Bıro kısılan seslere, üzeri örtülen acılara, unutulanların, yok sayılanların yaşanmışlıklarına, geçmişe olduğu kadar bugüne de nefes verir. Bu soluksuz ve uzun yolculukta kâh keyiflenir, kâh hüzünlenir, sevinçlere, kederlere ama en çok ölümlere, kanlı katliamlara tanıklık eder. Mehmed Uzun, Bıro aracılığıyla Botan emirlerinin soyundan Mir Bedirhan'ın yaşamını karınca sabrıyla, ilmek ilmek işlerken Ester'i, Heme'yi, Gulîzêr'i, Armê'yi, Mam Sefo'yu ölümsüzleştirir, "Dicle'nin Sesi"ni çoğaltarak okurla buluşturur...