Bu kitap on dokuzuncu ve yirminci yüzyıl devrimlerinin tarihini, başka birçoğunun yanı sıra Marx’ın “tarihin lokomotiflerini”, Aleksandra Kollontay’ın cinsel açıdan özgürleşmiş bedenlerini, Lenin’in mumyalanmış bedenini, Auguste Blanqui’nin barikatlarını ve kızıl bayraklarını, Paris Komününün Vendôme Sütununu yıkışını da içeren bir “diyalektik imgeler” takımyıldızı oluşturarak yeniden yorumluyor. Marx ve Bakunin’den Luxemburg ve Bolşeviklere, Mao ve Ho Şi Minh’ten José Carlos Mariátegui, C.L.R. James ve Güney’in diğer isyankâr ruhlarına, dışlanmışlar ve paryalar olarak çeşitli devrimci entelektüel profilleri çizerek teorileri, onları ayrıntılandıran düşünürlerin varoluşsal güzergâhlarıyla bağlantılandırıyor. Ve son olarak, devrim ile komünizmin yirminci yüzyılın tarihini bu denli derinden biçimlendirmiş olan iç içe geçişini çözümlüyor. “Parlak ve güzel. Artık bu kitap var, onsuz nasıl yapabilmişiz bilmek zor.” China Miéville “Anıtsal bir başarı ve günümüz solu için bir mihenk taşı olmalı. Karşısına çıkan zorlu tarihle yüzleşmeden kapitalizmin ötesinde bir gelecek inşa edemeyiz.” Neil Vallelly, Jacobin “Capcanlı bir üslupla yazılmış, çarpıcı ayrıntılarla ve keskin teorik içgörülerle dolu…” Hannah Proctor, Radical Philosophy “Yazar ile konunun mükemmel bir ortaklığı! Enzo Traverso siyasi tahayyülde devrimlerin kavramlarının ve imgelerinin zihin bulandıran varlığının ustalıkla ifade edilmiş bir değerlendirmesini bize sunmakla en yetenekli Marksist akademisyendir. Şaşırtıcı akademik uzmanlığı, çok sayıda son derece ilginç aktörün ve düşünürün yanı sıra on dokuzuncu ve yirminci yüzyıldan zengin bir malzeme dokusunu açığa çıkarmak üzere çarpıcı bir zarafetle sergileniyor. Devrim sofistike ve esnek yorumlarıyla anıtsal bir ilerlemedir; kitap aynı zamanda bir romancının anlatım gücü ve dramatik coşku konusundaki yeteneğiyle tamamlanan, ferahlatıcı derecede kesin, titizce derli toplu bir anlatım sanatında ustaca bir performanstır.” Alan Wald, H. Chandler Davis Collegiate Professor Emeritus, University of Michigan “Devrimlerin imgeleri üzerine bu parlak deneme, bu konudaki geniş tarihyazımsal yazında eşdeğeri olmayan biricik bir deneydir. Marx’tan, Troçki’den ve Walter Benjamin’den esinlenerek, geçmişi aydınlatan lambalar işlevi gören bir diyalektik imgeler montajı olarak inşa edilmiştir. Kendi kuşağının muhtemelen en yetenekli tarihçisi olan Enzo Traverso “evrensel meta şeyleşmesi ahtapotu” olarak adlandırdığı şeye karşı düşmanlığını gizlemiyor; geçmiş devrimleri idealize etmeden, bu büyüleyici ve heterodoks araştırma eserinde tarihsel deneyimin belleğini muhafaza etmek istiyor. Benjamin’i alıntılayarak: Geçmişin üzerimizde sahip olduğu iddiayı görmezden gelemeyiz…” Michael Löwy