Gövdem parçalanmış gibi, iki dünya arasında mıydım ne? Ruhum bir beden seçip içine gireyazsa. Her gün gittim geldim dört saat yolla birlikte beş. Evlerde odalarda şehirlerde sokaklarda hastanelerde. Ateşin başına oturur gibi dizildik Sonra tekrar tekrar. Küller biriktirdim közler Çevirdim çevirdim pişirdim dünyayı. Devamsız’daki öykülerde kendi içlerinde tutarsız, çıkış arayan, yüzleşme peşinde kişiler var:Arzularına sahip çıkmak için toplumla karşı karşıya gelenler, gitmek isteyip gidememenin verdiği suçluluk duygusuna hapsolanlar, saplantılı âşıklar, kendi öznelliğini bulma çabasındakiler, gidemeyenler, terk edenler, boşa çıkmaya yazgılı başkaldırılar ve sesi kesilip kendi acısını kutsamak zorunda kalanlar… Şengül Can, kimi zaman Anadolu ağızlarından beslendiği kimi zaman da ince ince ayrıntılarla bezediği şiir tadındaki öykülerinden oluşan Devamsız’da okuru sakınmasız bir içe bakışa, yüzleşmeye ve harekete geçmeye davet ediyor.