Cinsiyet, çağımızın en revaçta ve tartışmalı konularından biri hâline geldi. Filmlerde, kitaplarda, gazetelerde gündemi kolaylıkla belirleyebiliyor, toplumsal adalet arayışının merkezinde yer alabildiği gibi, kişisel korkuların ve insanlığın geleceğine ilişkin kaygıların nesnesi bile olabiliyor. Cinsiyete dair öğrendiğimiz her yeni bilgi, bize onun hakkında ne kadar az şey bildiğimizi gösteriyor ve cinsiyeti bir bilmece hâline getiriyor. Peki, bütün bu kafa karışıklığının ortasında bilim bu konuda bize ne söylüyor? • Cinsiyet doğuştan mı geliyor, yoksa sonradan mı ediniliyor? • Kız ve oğlan bebekleri birbirinden ayırmak gerçekten güç mü? • Erkekler ile kadınların ilgileri ve yetenekleri doğuştan farklı mı? • Erkekler ile kadınların spor müsabakalarında karşı karşıya gelmeleri adil mi? • Hukukta ikiden fazla cinsiyete yer var mı? • Beynin cinsiyeti olur mu? • Cinsiyetin akıbeti ne olacak? Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet tartışmalarının en önde gelen isimlerinden biyolog Anne Fausto-Sterling, bu kitapta cinsiyetin biyolojik hikâyesini en başından alarak anlatıyor. Yumurta ve spermden yetişkinliğe kadar cinsiyetin ve cinselliğin adım adım nasıl geliştiğini, hangi noktalarda rayından çıkabildiğini, insan gelişiminde toplum ile doğa arasındaki hassas dengenin nasıl ortaya çıktığını gözler önüne seriyor. Ezber bozan bir bakışla hücrelerden balıklara, sürüngenler, kuşlar ve primatlardan insanlara uzanan tuhaf ve eğlenceli örneklerle cinsiyetin ve cinsel davranışın afallatıcı çeşitliliğini gözler önüne seriyor.