Erken Çocuklukta Cinsel Eğitim ve Toplumsal Cinsiyet” kitabında hem erken çocukluk döneminde cinsel eğitime hem de cinsel eğitimin bir parçası olan toplumsal cinsiyet üzerine odaklanılmıştır.Çocuklar 2 yaş civarında kendi cinsiyetlerini etiketlemeye ve cinsiyetler arası farklılıkları öğrenmeye başlamaktadır. Alan yazında bazı araştırmalar çocukların 18 aylık gibi çok erken yaşlarda bile cinsiyet temelli davranışları gösterdiklerini belirtmektedir. Dolayısı ile çocuğun gereksinim ve yaşına uygun şekilde cinsel eğitime başlanması oldukça önem arz etmektedir. Ancak ülkemizde ne aileler ne de eğitim kurumları "cinsel eğitim” verme konusunda kendilerini sorumlu hissetmemektedir. Bazı yükseköğretim kurumları dışında neredeyse hiç bir eğitim kademesinde cinsel eğitim verilmemekte bu durum da oldukça olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Öğretmenler ve aileler çocukların cinsiyet ve cinsellikle ilgili sorularına nasıl yanıt vereceklerini, nasıl etkinler uygulayabileceklerini bilmemektedirler. Dolayısı ile "Erken Çocuklukta Cinsel Eğitim ve Toplumsal Cinsiyet” kitabının ilk üç ünitesi öğretmen ve ailelerin cinsel eğitimin ne olduğu; erken çocuklukta cinsel eğitimin içeriğinin ne olabileceği ve çocukların ne tür sorular sorabileceği; çocukların sorularına nasıl yanıt verilmesi gerektiği ve öğretmenlerin cinsel eğitimle ilgili sınıf içinde ne gibi etkinlikler uygulayabileceklerine ilişkin sorularına yanıt olabilecek şekilde hazırlanmıştır."Erken Çocuklukta Cinsel Eğitim ve Toplumsal Cinsiyet” kitabının diğer üniteleri ise erken çocuklukta toplumsal cinsiyet kavramına odaklanmış ve çocukların toplumsal cinsiyet rollerini nasıl edindikleri, hangi faktörlerin etkili olduğu, toplumsal cinsiyete ilişkin aile, öğretmen, medya, çocuk edebiyatı, oyun ve oyuncaklar gibi faktörlerin etkileri üzerine durulmuştur. Alan yazında yapılan pek çok araştırma çocukların da tıpkı yetişkinler gibi cinsiyet rollerine ilişkin güçlü kalıp yargılara sahip olduklarını belirtmektedir.Ancak yaşam için kritik öneme sahip erken çocukluk döneminde, çeşitli etkinlikler yoluyla çocukların bu kalıp yargıları aza indirilebilir. Dolayısı ile toplumsal cinsiyete ilişkin kalıp yargıların azaltılması ve eşitlikçi bir bakış açısı kazandırılması amacıyla erken çocuklukdöneminde toplumsal cinsiyeti oluşturan faktörler ayrıntılı olarak ele alınmış; öğretmenlere ve ailelere öneriler sunulmuştur. Sınıfında çocukların cinsiyetlere ilişkin kalıp yargılarını azaltmak isteyen öğretmenlere yönelik olarak etkinlik örnekleri verilmiştir.