Yazar Eugène Simon, bir tarım mühendisi olarak 1860’ların başında Çin’de doğudan batıya, kuzeyden güneye dört yıl süren bir inceleme ve araştırma gezisi yapmış, 1860’ların ikinci yarısındaysa aynı ülkede başkonsolos olarak çalışmıştır. Dolayısıyla o günün Çin’ini kentinden köyüne adım adım dolaşmış ender Avrupalılardan biridir. Çin’i yalnızca gezmekle kalmayıp, ülkenin insanlarıyla sıradışı dostluklar kurmayı başarmış bir yabancıdır. Metin çok yetenekli uzman bir antropolog tarafından yapılan gözlemlere dayanarak yazılmıştır. Kitap boyunca bir Çinlinin dünyaya bakışındaki farklılıklar üzerinde durulmaktadır. Çinlilerin kültür ve aile yapıları, çalışkanlıkları, devlet anlayışları kökleri çok derinlere uzanan ve etkisini bugün hâlâ koruyan bir geçmişe sahiptir. Yeni bir düzene geçme ihtiyacı duyan Çin’de İmparatorluğun son yıllarına tanık olmuş, hattâ danışmanlık yapmış önemli entelektüellerden biri olan ve Batı uygarlığına hiç de hayranlık duymayan Ku-Hung-Ming, bu kitabı Çin uygarlığının ruhu konusunda bir Avrupalı tarafından yazılmış en iyi kitap olarak nitelendirir. Kitap yayımlandıktan sonra Tolstoy ve Alman şair Paul Ernst’in bu metinden etkilendikleri belirtilmektedir. Lowes Dickinson meşhur Letters from John Chinaman adlı eserini bu kitaptan esinlenerek yazmıştır.