“Zakir hissikablelvuku sahibidir. Gönül meselelerini hisseder. Her sabah türbesindeki basamağa çıkar. Sağ elini, başparmağı içte, diğer parmakları dışta kalacak şekilde göğsüne yerleştirir ve hislerini dinlemeye başlar. Olayın yaşanacağı yeri, zamanı ve kişileri tespit eder. Bu olaya, his tespiti denilmektedir.” “Tespit ettiği yere doğru ilerlemeden önce, gök yedi renk değiştirir. Gökyüzüne bakar ve gökyüzünün sırasıyla, gümüş, bakır, altın, mor, pembe, yeşil ve kırmızı renkte olduğunu görür. Kırmızı rengi gördükten sonra, arkasından, gökyüzünden şimşek çakar ve şimşek çakar çakmaz Zakir ışık hızıyla yol alır.” Ustasını kaybeden bir çırak ne yapar? Peki... Ustasına âşık olan bir çırak ne yapar? Bu kitapta, Havin’in İzmir’de başlayıp Mardin’de devam eden hikâyesine “Uyku Tulumu” isimli günlüğü aracılığıyla ortak olacağız. Kızlarağası Hanı’nın sıcakkanlı esnafından Mardin’deki Ressam Dilşad’a kadar birçok farklı karakterle tanışacağız. Aşk acısına doyacak, Havin’in yastığının altına koyduğu elma kabuklarıyla yattığı rüyada mutluluğu arayacağız. Peki, ya mutluluk iki çan çiçeğinin gizemi ardındaysa? Çan çiçeklerini nerede bulacağız? Havin’in yaşadığı sıra dışı olaylar, astral seyahat, şifacı bir kadın, gönülde olan ama kaderde olmayan... Ve nihayet, kaderde de olan. Havin’in “Uyku Tulumu” sizi dopdolu bir maceraya davet ediyor.