İlk romanı kırk beş yaşındayken yayımlanan Hermann Broch, Nazilerin Avusturya’yı ilhakının ardından sosyalist bir dergi bulundurduğu şüphesiyle kısa süreliğine hapis yattı ancak aralarında James Joyce’un da olduğu dostları sayesinde önce İngiltere, sonra Amerika’ya göç etti. 1930’lu yıllarda kaleme aldığı Büyülenme ise, ölümünden kısa süre öncesine kadar üzerinde değişiklik yapmaya devam ettiği ve aslında tamamlanmamış uzun soluklu bir çalışmanın temeli. Broch bu eserinde faşizmin egemen olmasına yol açan psişik, politik ve kitle psikolojisiyle ilgili nedenleri ve mekanizmaları ele alır. Roman, Alpler’de bir köyde geçer. Günün birinde bu köye Marius Ratti adlı bir yabancı gelir ve çok geçmeden her sosyal kesimden, her yaştan insanı gizli umut ve isteklerinin gerçekleşeceğine inandırır. Bunu, çıkar karşıtlıklarından yararlanarak, gençleri militarize ederek, azınlıkları baskı altına alarak gerçekleştirir ve kitlesel isteri yaratarak iktidarı ele geçirir. Büyülenme, dünya edebiyatının en önemli antifaşist eserlerinden biri. “Hitler’in şaşırtıcı bir biçimde iktidara yükselişinin alegorik bir portresi.” –Roger Kimball “Büyülenme yirminci yüzyılın en önemli romanlarından biridir, hatta belki de Thomas Mann’ın Doktor Faustus’undan daha başarılı olduğu söylenebilir. Her iki eser de Hitlerizmin psikolojik köklerini açığa çıkarmaktadır.” –George Steiner