Orhan Veli eğer biraz daha uzun yaşayabilseydi, kısa ömründe yazdığı şiirlerle yarattığı etkiyi hikâyeleriyle de yaratabilir miydi? Buna cevap vermek güç ancak yazdığı az sayıdaki hikâyeyle bile hiç de küçümsenmemesi gereken bir yazar olduğunu kanıtlamıştır. Onun insanları, tartışmaları, söylemek istedikleri, hem bir şairin hem de kendini halktan ayrı bir yere konumlandırmayan bir aydının sesini taşır. Kendini saklama gereği duymayan, dili ve kurguyu ötelemeyen, karakterlere sırt çevirmeyen hikâyeleri ile Orhan Veli sadece iyi bir şair değil, dönüp dönüp okunması gereken bir yazar aynı zamanda. “Ölümü düşündüm. Ölümlerin en kötüsü, bir bataklıkta, çırpına çırpına, ümidin her an biraz daha azaldığını göre göre ölmekmiş gibi duymuştum. O geldi aklıma. Deniz uğruna, denize el sürebilmek uğruna ölüm!”