Bir ülke ne zaman borç krizine sürüklense, o zaman görüyoruz ki hemen IMF devreye giriyor ve kemer sıkma politikaları dayatıyor. Âdeta bir üst akıl gibi borçlu ülkelerin mali işlerine müdahale ediyor. Aslında buradaki hâkim anlayış, “ülkelerin iç dinamiklerinden kaynaklanan nedenlerle borç krizine sürüklendikleri ve temerrütlerin kendine özgü bir yapıya sahip olduğu” şeklinde. Bu yüzden IMF bu “beceriksiz” ülkelere yaptırım uygulamaktan geri durmuyor. Parla Onuk’un titizlikle kaleme aldığı Borç Sarmalı kitabı bu anlayışı eleştiriyor ve borç krizlerinin nedenlerinin tam olarak anlaşılabilmesi için sizi tarihte gezintiye çıkarıyor. Kitap, 1800’lerden itibaren sermayenin geçirdiği dönüşümü odağına alıyor ve bu çerçevede şekillenen ülkelerin güç ilişkilerini irdeliyor. Bu ilişki içerisinde dış borcun taşıdığı önemi, ülke örnekleri üzerinden okuyucuya âdeta tarih denizinde sörf yapma olanağı sunarak anlatıyor. Türkiye’ye ayrı bir bölümün ayrıldığı çalışmada yazar, ülkenin geçmişini analiz ederek geleceğine ışık tutuyor. Aynı zamanda önemli tespitler ve önerilerde bulunuyor.