Boraltan; Özgürlüğün Tuzağı’nda kendi sabrı, diyaneti, gayreti ve Allah’ın mucizesiyle kurtulan, kurtulduktan sonra Türkiye’yi “vatan” bilip oraya sığınan iki Azerbaycanlı gencin, kendi “kardeşler”i tarafından iblise, şeytana ve iftiraya teslim edilmesini anlatılıyor. Ama hayır… Bu ihanet, Türk halkının ihaneti değildir! Çünkü tarihte birbirinin elinden sıkı sıkıya tutan iki kardeş, birbirine döneklik edemezdi. Bu, bir milletin hafızasıdır ve bu değerli hafızada önemli olan bu olayın mahiyetidir, facianın içindeki derin sarsıntı ve kader yazısıdır. Çünkü bu sıradan bir olay değildi, tarihin karmaşasında kardeşliğimize yapılan bir suikasttı. Bu acımasız cinayete sebep olanları tarih bile affetmemiştir. Bu eser, emektar gazeteci Yunus Orucov’un ikinci kitabıdır ve bu kitap artık onu bir yazar olarak perçinlemektedir. Yunus’u yazar yapan ise bu sancılar, halkın zalim kaderi, yüzyıllardır acımasız sürgünlerin, kızıl terörün pençesinde ölen ama yeniden canlanan milletin özgürlük ve bağımsızlık sevdası olmuştur.