Karşımda üç genç oturuyor. Yaşları 18-19 olmalı… Çekingen tavırlarına inat gözleri merakla pırıl pırıl parlıyor. Bu üç genci hayatımda daha önce hiç görmedim ama onlar benimle görüşmek için uzun bir yoldan, taa Eskişehir’den geldiler. Hepsi de Anadolu Üniversitesi Emlak Yönetimi bölümünde okuyorlar. Ve beni ders kitaplarından tanıyorlar. Bugün burada bulunmalarının nedeni de kitaplarında okudukları kişiyle yüz yüze tanışmak, konuşmak istemiş olmaları. Bana sorular soruyorlar… “Neden bu mesleği seçtiniz?” “Nasıl iyi bir emlak danışmanı olunur?” “Üniversite okurken bu mesleği yapacağınızı düşünmüş müydünüz?” Elimden geldiğince sorularını cevaplamaya, bugüne dek öğrendiklerimi aktarmaya çalışıyorum. Sonra içlerinden biri heyecanla diyor ki: “Hasan Abi, Google’a ‘Dünyanın en iyi emlakçısı’ yazınca sizin isminiz çıkıyor… Biliyor muydunuz?” Gülümsüyorum. “Peki biz de sizin gibi başarılı olabilir miyiz, başarınızın sırrı ne?” diyor… Yine gülümsüyorum. ---- Nedir başarının sırrı? Ben başarının tek bir sırrı olduğunu sanmıyorum. Başarının tek bir sırrı değil sırları var ve kendimce onların bir bölümünü bildiğimi düşünüyorum. Keyifle okur, ilham alırsanız ne mutlu bana…