Ekonomik krizlerin hâkim olduğu, sıkıntıların yaşandığı bir zamanolan 1970'li yılların başında, Almanya'dan Türkiye'ye dönüş yapanHidayet Hanım ve çocukları, Üsküdar’da bir köşke taşınıp FüruzanHanım ve ailesine komşu olur. Hidayet Hanım'ın Alman eşi Hans'ınHitler hayranı geçmişi, oğlunu kaçırması ve bu trajik olayın ardındabıraktığı izler, sadece aile bağlarını değil, aynı zamanda iki farklıkültür arasındaki çatışmayı da gözler önüne serer. Hidayet Hanım’ın yaşadıklarından sonra içine düştüğü sıkıntılı durum,bir süre sonra ev sahibi Cezmi Bey'in rahatsızlığından ötürü onlarınyanına taşınmasıyla tamamen değişir. Bu olay, aile üyelerininhayatlarında da yeni bir başlangıca işaret eder. Füruzan Hanım ve ailesi, dostluklarının gücüyle Hidayet Hanım'adestek olurken çocuklar arasında başlayan arkadaşlıklar, zamanlakarmaşık bir duruma dönüşür. Türkiye'nin 1970'lerden 2000’lereuzanan dönemine tanıklık eden bu iki aile; siyasi değişimler, toplumsaldönüşümler ve bireysel sınavlarla dolu bir serüvenin içine sürüklenir. Bir Mucizedir Yaşamak sadece şanssız bir ailenin ve çevresinin gerçekhikâyesini değil, aynı zamanda bir ülkenin geçmişiyle yüzleşme vegeleceğe doğru ilerleme çabasını içeren bir yolculuğu anlatıyor. Yazarbu romanında, geniş bir zaman dilimi içerisinde çocukların büyümesüreçlerini, seçimlerini ve yaşadıkları dönemin izlerini sürerken tarihegeçmiş aşkları, iç sızlatan derin acıları ve insan olmanın zorluklarınadair derin sorgulamaları da okura aktarıyor.