“Adım Deniz, adımı devrimin mor menekşeli günlerinden almışım, yani almıştım… Çünkü bugün öldüm. Saatin bir önemi yok… Ha akrep yelkovan geçirmiş, ha da yelkovan akrebe… Öldüğümde şairin de dediği gibi; daha yolun yarısına gelmediğim bir yaştaydım. Bunu da bilin istedim. Hoş, daha benle ilgili çok şey öğreneceksiniz zaten. Deniz olmak, tam da böyle bir şey işte. Ben ve benim gibiler, geldiği gibi gidenlerden değil çünkü, asla da olamazdık. Bu sayfalarda size, kümülüs bulutları ömrüme taşıyan rüzgarlarımdan, elmas elekle elenmiş ince kumsalımdan, yaraları yakan tuzlu dalgalarımdan ve asla hiçbir yerde göremeyeceğiniz renkli yosunlarımdan bahsedeceğim. Üstelik tüm bunları yaparken, bir ölü olmanın vermiş olduğu tüm imkanları romanın son satırına kadar kullanacağım. Zamandan ve mekândan sıyrılıp, her yerde ve her zamanda olabilmenin müthiş yeteneğini “Adım Deniz, adımı devrimin mor menekşeli günlerinden almışım, yani almıştım… Çünkü bugün öldüm. Saatin bir önemi yok… Ha akrep yelkovan geçirmiş, ha da yelkovan akrebe… Öldüğümde şairin de dediği gibi; daha yolun yarısına gelmediğim bir yaştaydım. Bunu da bilin istedim. Hoş, daha benle ilgili çok şey öğreneceksiniz zaten. Deniz olmak, tam da böyle bir şey işte. Ben ve benim gibiler, geldiği gibi gidenlerden değil çünkü, asla da olamazdık. Bu sayfalarda size, kümülüs bulutları ömrüme taşıyan rüzgarlarımdan, elmas elekle elenmiş ince kumsalımdan, yaraları yakan tuzlu dalgalarımdan ve asla hiçbir yerde göremeyeceğiniz renkli yosunlarımdan bahsedeceğim. Üstelik tüm bunları yaparken, bir ölü olmanın vermiş olduğu tüm imkanları romanın son satırına kadar kullanacağım. Zamandan ve mekândan sıyrılıp, her yerde ve her zamanda olabilmenin müthiş yeteneğini sonuna dek yaşayacağım. Yazarımın da yardımıyla tabi ki.”