Beyaz Zenciler uyku tulumları, sırt çantaları ve bira kasalarıyla Çingene hayatı yaşayan dumancılar, beyazcılar, asitçilerdir... Beyaz Zenciler şairdir, çılgındır, düş kurmayı ve küfretmeyi severler: Onları en iyi polisler tanır!.. Beyaz Zenciler, mahkum edildiğimiz rezil, yoz televizyon dizilerine benzeyen hayatlardan; eğitim, kariyer, başarı ve benzeri cüce düşüncelerden nefret ederler... Beyaz Zenciler sevgi edebiyatı yapmazlar, severler: Bütün enerjilerini kendilerini garantiye almak için harcayanların hiçbir zaman anlayamayacağı kadar çok severler... Beyaz Zenciler gerçekten düzen karşıtı dırlar, tüm ideallere ve ideolojilere karşı ihanet içindedirler. Onlar toplum dışına atılmamışlardır, orada, imkansızın kıyısında öfkeli ve eğri bir hayat yaşamayı seçmişlerdir... Beyaz Zenciler coşku dolu, hem derin bir hüznü, hem de güçlü bir yaşama sevincini duyumsatabilen, çok renkli bir roman: ölümün kıyısına da ‘Bilemediğimiz ne çok şey var şu dünyada, iş ki aydınlık geleceğe hazrılıklı bulunalım’ sözlerini söyleten ruh haline de içtenlikle yaklaşıyor yazar. (...) Türkiye’deki gibi ‘uslu’ toplumlar, doğal olarak kıyıda yaşamanın da kyısından geçiyorlar. Batı’da gelişen alt kültürler de buralara pek uğramadı; aslında, burada, üst kültürün kendisini de alt kültürlerin toplam çarpıklığı belirlediğinden, kıyıda doğup gelişen kültürlerden söz etmek çok zor. - Murat Aykul, Güneş Ambjörnsen ‘ın kitabı hem yeraltına giden yolu ve oradaki yaşam biçimini birinci elden anlatır ve pek bilinmeyen bir dünyanın kapısını aralar, hem de yerüstünün, temelinde karbon kağıdıyla oluşturulmuş ‘serüvenini’ gözler önüne serer. - Serhat Öztürk, Nokta Beyaz Zenciler, en sıradan tarifle düzen karşıtı bir roman. Ancak her yerde duyulan türden değil. Beyaz zenciler, gerçek birer düzen karşıtı! Bütün ideal ve ideolojilere karşı güvensizlikten öte nefret var. Tanıtım Metni