Neden hiç kimse bize kuantum fiziğinde bahsedilen “paralel evrenlerin” gerçek olduğunu söylemedi? Peki, hayatımızı bu dünyada “rüya âlemi”nde geçirdiğimizi hiç düşündünüz mü? Sıradan bir insan olarak, her yaşadığımız illüzyon olabilir miydi? İllüzyonlar, yarım yamalak ve geçici mutluluklar sunuyorsa biz neyi arıyorduk? Aradığımız daimi mutluluk sadece “hakikat”te bulunabilirdi. Hakikat ”bir” taneydi. Ve ona ulaşmak için, önce kendi yarattığımız rüyadan uyanmamız gerekiyordu. Yani ego ve korkuyla hareket etmeyi… Ve “paralel evrenler”, insanoğlunun korkularının oluşturduğu pek çok “paralel”, sonsuz olasılıklar zincirindeki illüzyonlardı... Öyleyse, hakikat yolunda çılgın bir yolculuğa başlamaya ne dersiniz?
