Hayatımızda yaşadığımız sevinçler, üzüntüler, hayal kırıklıkları, travmalar, çaba sarf etmeler, kalışlar, devam etmeler veya gidişler... Hepsi aslında beklentilerimizin karşılanma durumlarına göre dış dünyamızda sergilediğimiz davranışlardır. Beklentilerimiz bazı durumlarda tam arzu ettiğimiz gibi sonuçlanır. Bazılarını hiç aklımızın ucundan geçirmeyiz. Bazılarının ise beklediğimiz yönün tersine çıkmasını ister, hayallere kapılır ve daha farklı beklentilere yollar açmaya çalışırız. İşte farkında olmasak da hayatımızın tamamında yer edinen bu beklentiler ve yönetimlerine dair oluşturulacak yöntemler, gerek kişisel hedeflerimize ulaşmamız, gerekse içerisinde bulunduğu ülkenin, bölgenin kaderine yön verecek derecede büyük projelerin üretildiği iş ortamlarının ve işleyişlerin verimli bir şekilde sürdürülmesinde büyük önem arz etmektedir. Dengelemeyi es geçerek, üzerine düşünmediğimiz, emek sarf etmediğimiz, kısaca boş vererek yok saydığımız beklentiler, her ne kadar kendi kendine bir halde idare edilir gibi düşünsek de hiç ummadığımız yerde, hiç tahmin etmeyeceğimiz şekilde karşılaşabileceğimiz en büyük problemlerden biri haline gelecektir. İletişim halinde olduğunuz çevre tarafından sizden beklenenlerle, sizin kendinizden ve etrafınızdan beklediklerinizin uyuştuğu optimum sürdürülebilir ortamı, iş dünyası üzerinden anlatmaya çalışan Beklentilerin Dengesi, felsefi ve sosyolojik tespitleri, somut örnekleriyle sadece bir iş dünyası kitabı değil, aynı zamanda günlük hayata da ışık tutan, ufuk açıcı bir kitap.